Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında "İstanbul Sözleşmesi Hakkında Yanlış Bilinenler" projesini hayata geçirdi. Haldun Dormen, Tilbe Saran, Orhan Alkaya, Ceren Moray ve Tuluhan Tekelioğlu gibi sanat ve medya dünyasından ünlü isimler çektikleri videolar ile 'İstanbul Sözleşmesi Yaşatır' dediler.
Yerel ve ulusal medya haberlerinden elde edilen verilerle açıklanan rapora göre 2020 yılında yalnızca Türkiye’de en az 229 kadın öldürüldü, 122 kadın taciz edildi, 79 kadına tecavüz edildi, en az 715 kadın erkekler tarafından seks işçiliğine zorlandı ve en az 670 kadına şiddet uygulandı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında açıklama yapan Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Başkanı Nuray Karaoğlu, “2020 yılında COVID - 19 pandemisi gibi olağandışı bir durum yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Virüsün sebep olduğu ölümler artarken ne yazık ki tüm dünyada kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yönelik şiddetin arttığına da şahit olduk. Şiddeti önlemek ve her alanda daha eşit bir toplum için çalışmalarımız artarak devam edecek" dedi.
DORMEN: HABERLERİ DİNLEMEKTEN KORKAR OLDUM!
Ayrıca Haldun Dormen, Tilbe Saran, Orhan Alkaya, Ceren Moray ve Tuluhan Tekelioğlu gibi sanat ve medya dünyasından ünlü isimler de çektikleri videolar ile 'İstanbul Sözleşmesi hakkında yanlış bilinenler" hakkında bilgilendirirken "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır' dediler.
Haldun Dormen, "Kadınlara yapılan şiddet olaylarını duyacağım diye sabahları haberleri dinlemekten korkar oldum. Bu işin artık bir son bulması gerek. El birliği ile çalışıp, bu işi bitirmemiz şart" derken "Toplumun çoğunluğu İstanbul Sözleşmesi'nden rahatsızlık duyuyor!" hakkında bilgi veren Ceren Moray da "Bu iddiada bulunanların bunu güvenilir araştırma şirketlerinin verileri ile desteklemesi gerekiyor. Çünkü sanılanın aksine son zamanlarda yapılan araştırmalara göre toplumun c.6'sı İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını onaylamıyor. Kadınlar kazanılmış haklarından vazgeçmiyor. Sorumluları İstanbul Sözleşmesi'ni karalamaya değil, uygulamaya davet ediyor" yorumunu yaptı.
ALKAYA: HER AŞAMASINDA ÜLKEMİZ İNSANI VARDI!
"İstanbul Sözleşmesi dış güçlerce hazırlanmıştır!" hakkında bilgi veren Orhan Alkaya ise "Pek çok defa açıkladığımız gibi sözleşme çeviri bir metin değildir. Türkiye'nin kurucu üye olduğu Avrupa Konseyi'nin bir sözleşmesidir. Sözleşmenin yazım aşamasında, yazıma öncülük eden Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi'nin Kadın ve Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı da ülkemizden bir kadın Gülsün Bilgehan'dır. Sözleşmeyi kaleme alan sekiz kişilik komitede ülkemizden bir akademisyen Feride Acar bulunmaktaydı. Ülkemizdeki tüm kadın STK'ları bu sürece dahil oldu. Mevlüt Çavuşoğlu tüm süreci takip eden siyasetçiydi. Yani her aşamasında ülkemiz insanının bulunduğu bir sözleşme dış güçlerce hazırlanmış olabilir mi?" ifadelerini kullandı.
TEKELİOĞLU: AİLE YAPISINI DESTEKLEMEKTEDİR!
"İstanbul Sözleşmesi Aile Birliğini bozuyor ve boşanmaları artırıyor! hakkında bilgi veren Tuluhan Tekelioğlu da "Boşanmaların artmasında İstanbul Sözleşmesi'nin hiçbir ilgisi yoktur! Boşanmaların başlıca sebebi uluslararası sözleşmeler değil, erkek şiddetidir ve tam tersine İstanbul Sözleşmesi, şiddete karşı önleyici tedbirleri ile sağlıklı aile yapısını desteklemektedir" diye konuştu.
Not: Haldun Dormen'in videosunu ekte bulabilirsiniz. Diğer videolar KA.DER'in sosyal medya hesaplarından yayınlanacak.
(Instagram: @kadergenelmerkez Twitter: @KA_DER_ )
KA.DER HAKKINDA:
KA.DER, kadınların ve erkeklerin her alanda eşit olarak temsil edilmelerini savunan bir kadın örgütüdür. Toplumu ve bireyleri ilgilendiren kararların alındığı, seçim ve atama ile oluşan tüm karar organlarında kadın erkek eşitliğini demokrasinin bir gereği olarak kabul eder. Türkiye'de kadınlar, farklı sosyal alanlarda varlıklarını kanıtladıkları halde üst düzey yönetimlerde, özellikle de siyasette, eşit temsilden hâlâ çok uzak bir konumdadırlar. Bu eşitsizliği gidermek, tüm yurttaşların kararlara katılımını sağlamak, kadın deneyimi ve çözüm üretme yeteneğini sosyal ve siyasal alanlara kazandırmak amacıyla Mart 1997'de kurulan KA.DER, seçimle ve atamayla gelinen tüm karar organlarındaki kadın temsil oranlarını yükseltmek için çalışır. KA.DER, 23 yıllık deneyim ve birikimiyle Türkiye genelinde çalışmalarını yürütmektedir.
Yorum Yazın