Hayat, çoğu zaman biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir. Bugün zirvedesinizdir, yarın bir bakmışsınız uçurumun kıyısında. Elinizde avucunuzda ne varsa, bir anda rüzgar gibi savrulup gider. Belki işinizi kaybedersiniz, belki sağlığınızı… Belki de yıllardır uğruna emek verdiğiniz insanlar bir bir sırtını döner.
İşte o an anlarsınız. Paranın, gücün, makamın ya da mevkinin aslında sadece sizin değil, sizinle birlikte olanların da motivasyonu olduğunu… Dün sizinle birlikte kahkahalar atanlar, bugün arkanızdan konuşmaya başlar. “Ben zaten anlamıştım” diyenler çıkar. Siz düşerken, düşüşünüzü izlemekten keyif alan gözler çoğalır.
Ve işin en acısı?
Bu kalabalığın içinde kardeşin, akraban, can dostun sandıkların da vardır.
Düşmek yalnızlıktır. Ama aynı zamanda bir uyanıştır.
Kim olduğunu, kimlerin yanında olduğunu ve en çok da kimlerin olmadığını anlarsın.
Dün “abim”, “kardeşim”, “canım” diyenler, bugün selamı esirger.
Ama ben tüm bu yaşanmışlıklara rağmen, hâlâ her düşüşün bir kalkışı olduğuna inanırım.
Çünkü düşmek bir son değil, yeniden başlamanın başlangıcıdır.
Düştüğünde seni ayağa kaldıracak el, en çok da kendi elindir.
Yalnız başına, belki titreyerek ama adım adım yeniden doğrulursun.
Çünkü düşerken kaybettiğin her şey, sana aslında neyin gerçekten değerli olduğunu öğretir.
Sahte dostlukların yerini sadelik alır. Gösterişin yerini samimiyet…
Yalnızlığın içinde büyürsün. Ve bir gün o sessizlikte duyduğun en gür ses, kendi iç sesindir.
Toplumun garip bir huyu vardır. Güçlü olanın çevresi kalabalıktır.
Ama düşenin yükünü paylaşacak omuzlar azdır.
Bir şeylerin kıymeti, çoğu zaman elimizden kayıp gittiğinde anlaşılır.
İnsanlar, sizi zenginliğinizle över, başarılarınızla alkışlar ama gerçek karakterinizi düştüğünüzde tartar.
Ben düşmeyi öğrendim.
Ama aynı zamanda düşenin yerden nasıl kalkması gerektiğini de…
Ne zaman susmam gerektiğini, ne zaman konuşmam gerektiğini…
Ve en önemlisi, kime sırtımı dönüp, kime omuz vermem gerektiğini…
Hayat bana öğretti ki, bazı kayıplar aslında kazançtır.
O yüzden bugün düşüyorsanız, üzülmeyin.
Bırakın giden gitsin.
Bırakın selam kesen kessin.
Gönlünüzden çıkarmayı bilin yeter.
Yarın yeniden kalktığınızda ki kalkarsınız
O zaman yüzünüzdeki tebessümün sebebi, cebinizdeki para değil;
Geçirdiğiniz fırtınalardan sağ çıkmış olmanın huzurudur.
Unutma…
En güzel başlangıçlar, en zor bitişlerin arkasından gelir.
Ve bazen yerle bir olmadan, yeniden inşa edemezsin kendini.
Düşmeyi ver…
Çünkü sen kalkmayı bilenlerdensin.
Murat AVCI
Yorum Yazın