Türkiye, Kahramanmaraş deprem felaketinde yitirdiği canlarına ağlarken, geride kalanlar ise kaybettiklerinin ardından yaşadığı travmayla nasıl baş edeceğini ve nasıl ayakta kalacağını sorguluyor. ‘Nefes ve Meditasyon, Kuantum Ko Aktif, Human in Design Eğitim ve Yaşam Koçu Neslihan Ünver”, kendi kliniğinde depremzedelere ve dünyanın bir ucunda da depremden etkilenen herkese el uzatıyor.
Ünver, doğru nefes almanın ilk kural olduğunu söylüyor ve ekliyor: “İnsanın kendiyle baş başa kalabileceği ve kendi özüne ulaşabileceği çok özel bir alan. Hem oksijenlenmemizi hem de bütün organlarımızın beslenmesini sağlar.” “İnsan doğduğu anda nefesle karşılaştığında büyük bir acıyla nefes alıyor ve bir çığlık atıyor” Nefesin önemine değinen Neslihan Ünver konuya şöyle devam ediyor. “Doğduğumuz andan itibaren aslında tam ve bütün olarak nefes alıyoruz. Yani 0 oksijenleniyoruz. Fakat ego bilinç gelişene kadar yani 2-2.5 yaşından sonra genelde kısıtlamalarla birlikte yeme, içme, bağırma, koşma, zıplama, oynama bir sürü işte canımızın acımaması için yaşamda kalmamız için ebeveynlerimiz tarafından toplum tarafından korunma altında kalmamızı amaçlayan bir sürü kodlama alıyoruz. Dolayısıyla insan doğduğu anda nefesle karşılaştığında büyük bir acıyla nefes alıyor ve bir çığlık atıyor. Aslında ilk duygumuz suya doğumu olmadığı zaman doğal doğum yöntemlerine biz eğer doğal doğum yöntemleriyle hayata başlamadıysan büyük bir acıyla nefesle tanışabiliriz ve bu nefes eşittir acı verir kutlamasıyla her üzüldüğümüz de kısıtlandığımızda, korktuğumuzda, endişelendiğimizde bizde ve bilinçaltının bizi de hayatta bırakma çabalarıyla birlikte bu dünyada diğerleriyle birlikte olma uyumlanmamız içerisinde, nefesimiz bulunduğumuz yaşa göre bir sürü alışkanlık edinebiliyor. ” diyor.
“Düşüncelerimiz, hayatta kalma şeklimiz, inançlarımız, değerlerimiz, davranışlarımız bizim nefes kimliğimizi belirliyor” Soruları yanıtlayan Ünver “Dolayısıyla düşüncelerimiz, hayatta kalma şeklimiz, inançlarımız, değerlerimiz, davranışlarımız bizim nefes kimliğimizi belirliyor. Dolayısıyla biz nasıl nefesimizi düzenleyip, nasıl Allah'ın bize verdiği, sürekli bağlantılı ve karnımızda başlayan nefesi edineceğiz? Bağlantılı nefesi alıyor olmamız, doğru nefes alışkanlığı içinde bir günü bitirmemiz belki bir gün bitti, uykuya geçtik. Uyanıncaya kadar gerçekten doğru nefes alışkanlığı içinde olmamız bize neler katıyor? Bunu çok iyi kavramamız gerekiyor. O yüzden nefes koçu olarak benim en çok çalıştığım nokta; insanın her gün nefesini dengeleyerek güne başlaması her gün nefesini dengeleyerek günü bitirip uykuya doğru nefes alışkanlığıyla girmesini edineceği çalışmalar öğretmek, bunların farkındalığını varılmasını, sağlayıcı çalışmalar yapmak. Aynı zamanda kişinin kendi nefesini dengeleyebileceği yöntemleri öğretmek. “Yaradan’ın bize verdiği mükemmel nefes alışkanlığını cenin pozisyonunda en az 5 dakika boyunca kalarak edinmemiz mümkün…” “Kendi nefesimizi dengelemenin yöntemlerinden en önemlisi, sabah uyandığımızda yataktan kalkmadan, cenin pozisyonunda ya da yüzüstü yatarak karnımızın üzerine yatarak karnımıza nefesin başlamasını sağlamak olduğunu söyleyen Ünver, “Yaradan’ın bize verdiği mükemmel nefes alışkanlığını cenin pozisyonunda en az 5 dakika boyunca kalarak edinmemiz mümkün. Günü bitirdiğimiz zaman uykuya dalmadan önce de cenin pozisyonunda ya da yüzüstü yatarak nefes alışkanlığımızı karnımıza getirip bağlantılı nefese geçip sabaha kadar dinlenen, yeniden programlanan, güncellenen bir yapıya sahip olmamız çok çok önemli. Çünkü Yaradan hepimize eşit olarak bu özelliği vermiş. Nefesimizin alışkanlığını, düşünce alışkanlıklarımızı, nefesimizi düzenleyerek dengeye getirip, doğal olan pozitif düşünme şeklimizi edinebiliriz. Çünkü nefes bizi kabul enerjisine getirir ve bilince çıkarır. Dolayısıyla nefes çalışmalarının bireysel olarak herkesin çocukluktan itibaren edinmesi çok çok önemli” diyerek konuya şöyle devam ediyor.
Nefesin gücünü keşfetmek ister misiniz?
“Benim misyonum; herkesin kendi mükemmel doğasını yaşayacağı, kendine hayran olacağı insanın, insan olmasının yüceliğini fark edip bunun için çalışmasını sağlayacak değerli çalışmalar yapmak. İnsanın kendine olan değerini fark ederek kendi değerine katkıda bulunacağı öğretilerle, yaşamını sürekli olarak dengede tutmaya çalışmasına istekli olmasını sağlayan çalışmaları göstermek. Çalışmalarımız da zihin bilincimizin içinden geçtiğimiz hal ve durumlar karşından anda kalmaya ve nefesimizle güçlenmeye devam ediyoruz. Yaradan’ın mucizesi burnumuzun ucunda ve şifamız nefesimizde.” Şuan ülkemizde yaşadığımız deprem her bir vatandaşımızı derinden etkiledi. Neslihan Ünver bu etkileri azaltmak için, nefesimizle güçlenme pratiğini yapacak. “Bu çalışmayanefes çalışmalarını deneyimleyen, yada hiç fikri olmayan, öğrenmek, bilmek için deneyimlemek isteyen herkesi bekliyoruz.”Sosyal medya instagram hesabı her akşam nefes çalışmaları yapmaya devam ediyor.
Yorum Yazın