Eğlence sektörünün altın yıllarını yaşadığı 1980 ve 90’larda defile organizasyonları da yeni yeni çoğalmaya başlamıştı… Podyumların aranılan yüzlerinden biri de Engin Koç’tu. O genç kızların sevgilisi haline gelmişti. Öyle ki namı sınırları aşmış 20 yabancı modelle dünyayı dolaşmıştı… Mankenliğin yanı sıra beyaz perde de büyük çıkış yakalamış ve dönemin ünlü oyuncularıyla kamera karşısına geçmişti… Bugüne kadar üç evlilik yapan Engin Koç, ‘İlk 2 evliliğim bir yıl sürdü. Ben hovarda biriydim. Hayatıma 100’ü aşkın kadın girdi’ diyor. Şimdiler de eğlence hayatından uzakta sakin bir hayat yaşayan Koç, emekli maaşı ile geçiniyor ve spiritüel konular hakkında eğitimler alıyor. Tam bir motosiklet tutkunu olan ünlü oyuncuyla Nişantaşı’nda bir araya geldik. Engin Koç ile eski şaşaalı günleri konuştuk. Haydi buyurun bu keyifli sohbetimize…
MANKENLİĞE NASIL BAŞLADINIZ?
1976 yılında Nişantaşı’ndaki komşumuzun kızı, mankenlik okuluna gidiyordu. İstanbul Reklam ve Saklambaç Gazetesinin mankenlik yarışmasından bahsetmişti. Ben de o sıralar Galatasaray’ın voleybol takımındaydım. Yarışmaya katıldık. 500 erkek arasından ilk 20’ye girdim. 17 yaşımda Ajda Pekkan, Cüneyt Arkın, Seyyal Taner, Sezen Cumhur Önal’ın jüri üyesi olduğu yarışmada ‘Mankenler Kralı’ oldum. Mankenlik hayatım böyle başladı. Ondan sonra da Başak Gürsoy’un modellik ajansına kaydoldum. O yıllarda Türkiye’de çok manken yoktu ve İstanbul 1. Moda Gösterisi düzenlenecekti. Hilton’da Vitali Hakko’nun başkanlığında seçmeler yapıldı. Havuz başındaki büyük defilenin mankeni seçildim. Yabancı hocalar bize yürümeyi öğretti. Ve bu mesleğe âşık oldum. O yıllardan beri bir sürü defile, katalog çekimi her şey güzel gitti. Ondan sonra da yabancı koreografi yapanlarla çalışmalarım oldu. Yurtdışı turnelerine katıldım. Yabancı bir grupla 2 yıl dünya turu yaptım. Tek Türk erkek manken olarak 20 yabancı kadın manken ile dünyayı dolaştım.
GÜLŞEN BOBİKOĞLU VE BÜLENT ERSOY İLE KAMERA KARŞISINA GEÇTİM
PEKİ OYUNCULUK SERÜVENİNİZ NASIL BAŞLADI?
Beni Temel Gürsu keşfetti. Gülşen Bobikoğlu ve Bülent Ersoy’un başrollerini paylaştığı ‘Heyecan’ isimli sinema filmiyle beyazperdeye merhaba dedim. Oyunculuğum beğenilmişti ardı ardına teklifler almaya başladım. İlk başrol filmim Banu Akan ile oldu. ’Güneşten de Sıcak’ isimli filmimiz büyük gişe yakalamıştı. O filmimle sinemanın arananları listesine girmiştim. Banu Alkan ile oynadığım filmin hemen ardından Serpil Çakmaklı ile ‘Sırılsıklam’ isimli filmde başrol oynadım. Yani Marmaris’te 2 ayda ardı ardına iki film çekilmişti. Daha sonra Hülya Avşar, Melike Zobu, Sevda Demirel gibi birçok isimle kamera karşısına geçtim. Yaklaşık 50 sinema filmi ve dizilerde rol aldım.
BİRLİKTE OYNAMAK İSTEDİĞİN ANCAK OYNAYAMADIĞIN KADIN OYUNCU VAR MI?
Tabi ki var… Türkan Şoray ile kamera karşısına çok geçmek isterdim. Ahu Tuğba çok iyi bir oyuncuydu. Onunla hiç filmim olmadı, Ahu hanımla da oynamak isterdim.
BANU ALKAN DİSİPLİNLİ VE ZEKİ BİR KADINDI
BİRLİKTE BAŞROL OYNADIĞINIZ KADIN OYUNCULAR HAKKINDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Banu Alkan, çok zeki, disiplinli ve kibar bir insandı. Onunla oynamaktan büyük keyif almıştım. Serpil Çakmaklı okuldan arkadaşımdı, kadın oyuncularla pek derin sohbetimiz olmazdı her şey sette başlar ve sette biterdi.
EVDE KARŞILIKSIZ ÇEKLER VAR
SİNEMADAN PARA KAZANDINIZ MI?
Kesinlikle kazanmadım… 'Bir telefonun yok. Sana bir telefon hediye edelim.' dedikleri zamanlar oldu. Bir telefona film çektiğimi biliyorum. Evde hala bekleyen karşılıksız çeklerim var. Para enerjisi güzel bir şey ama benimle olmadı. Ben doğayla iç içe olan, günlük yaşayan biriyim. Benim para hırsım yoktu. Parası çok olandan çok daha iyi yaşadım. Şimdi emeklilik maaşıyla geçiniyorum. Huzurum yerinde…
VOLEYBOLA KAÇ YAŞINDA BAŞLADINIZ VE NEDEN BIRAKTINIZ?
Ben 13 yaşında voleybola başladım. Mankenliğe başladığım dönemlerde voleybola devam ediyordum. Bu askerde de devam etti.1979 yılında asker ocağında Mahuf Gücü Spor Kampında voleybola devam ettim. Ancak mankenlik ağır bastı sanırım kendimi podyumlara adamıştım.
O DÖNEMLER MANKENLİK HOCALIĞI DA YAPTINIZ GALİBA?
Evet mankenlik mesleğimle birlikte mankenlik eğitmenliği de yapıyordum.
DÖNEMİNDE GECE HAYATIZLA DA SIKÇA GÜNDEME GELİYORDUNUZ BİZE O GÜNLERİ BİRAZ ANLATIR MISINIZ?
Sorumuz karşısında tebessüm etmeye başlıyor… Evet çok sıkı gece hayatım vardı. Hovardaydım, dans etmeyi çok severdim. Tabii bunları yaparken de alkol ve sigaradan hep uzak durdum.
HAYATIMA 100’Ü AŞKIN KADIN GİRDİ
HAYATINIZA KAÇ KADIN GİRDİ?
Gülerek yanıt veriyor… Hayatıma 100’ü aşkın kadın girdi. Hepsiyle de uzun süreli ilişkiler yaşadım.
AVRUPA’DA YAŞAMAYI DÜŞÜNDÜZ MÜ?
Hiçbir zaman düşünmedim. Ben ülkemi çok seviyorum. Mutluluğu kendi topraklarımın dışında hiçbir yerde bulamazdım.
3 EVLİLİK YAPTIM
KAÇ KEZ EVLENDİNİZ?
Ben üç evlilik yaptım. İlk eşim Hollandalı, ikinci eşim ise Fransız’dı. Bu evliliklerim bir yıl sürdü. Onlar burada yaşamak istemedi. Durum böyle olunca da boşanmak zorunda kaldım. 2009 yılında tanıştığım turizmci ve oyuncu Pınar Kıvrak ile 29 Mayıs 2011 tarihinde evlendim. Bu evlilikten Burga adında bir oğlum var. Mutlu bir evliliğim var.
MOTORSİKLET KULLANMAYI SEVİYRSUNUZ UZUN SEYEHATLARINIZI DA MOTORSİKLET İLE Mİ YAPIYOR SUNUZ?
Motosiklet ile 2 kez kaza yaptım ve bir süre uzak durmuştum. Ancak yine sürmeye başladım. Ancak kendi kendime bir karar aldım. Motosiklet ile otobana çıkmıyorum, Anadolu yakasına geçeceğim zaman köprüleri kullanmıyorum. Hele hele uzun yola motosikletimle asla çıkmıyorum. Ben doğma büyüme Nişantaşı’lıyım. Bu semti çok seviyorum. Çok fazla işim olmadıkça semtte olmayı seviyorum.
PEKİ TV DİZİSİ VE SİNEMA FİLMİ TEKLİFİ ALIYOR MUSUNUZ?
Sektör değişti, yönetmenler, yapımcılar değişti. Ben setleri çok özledim oynamaya hazırım. Ancak talep yok. Bizim dönemimizde TV yaygın değildi. Yani TV ve sinemanın kaymağını yiyemeyen insanlarız. Teklif gelmesi halinde seve seve dizi ve sinema filmlerinde oynarım.
Bu keyifli röportaj için çok teşekkür ederim Engin bey…
Ben teşekkür ederim Habib bey
RÖPORTAJ: Habib BABAR/KAYNAK:habercaddesi.com
Yorum Yazın