© Son Posta Gazetesi 2023

HAK İDDİA EDEMEZLER

Merhum sanatçı Seyfi Dursunoğlu’nun vasiyetnamesine yeğenleri tarafından yapılan itiraz sonrasında miras konusu ve mirasçıların hakları da gündeme geldi. Vasiyetnameye kimler, hangi durumlarda itiraz edebilir, kimler itiraz etme hakkına sahiptir gibi pek çok soru merak konusu oldu. Ticaret Hukuku Uzmanı Avukat Şeyma Baykal, miras davalarına ilişkin bilinmeyenleri anlattı.

İŞTE MİRAS DAVASINA İLİŞKİN AYRINTILAR:

Seyfi Dursunoğlu’nun sağlık raporu aldıktan sonra; 2 tanıkla birlikte noter huzurunda mirasını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine bırakmasının ardından yeğenlerinin vasiyete yaptığı itiraz sonrasında miras davasına ilişkin pek çok soru gündeme geldi.

“YEĞENLER SAKLI PAYLI MİRASÇI DEĞİLDİR; BU NEDENLE HAK İDDİA EDEMEZLER”

Vasiyetnamenin düzenlenmesinin, hangi koşullarda geçerli olacağının ve hangi durumlarda iptale tabi olacağının kanunda ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarda açıkça belirtildiğini belirten Avukat Şeyma Baykal, yeğenlerin Türk Medeni Kanunu’nun 506. maddesinde belirtilen saklı paylı mirasçılardan olmamaları sebebiyle mirastan hak iddia edemeyeceklerini belirtti.

“YAŞLI KİŞİLERİN YAPTIKLARI İŞLEMLER SIRASINDA DOKTOR VEYA HEYET RAPORU ALMALARI  ZORUNLU DEĞİL”

Sanatçı Seyfi Dursunoğlu’nun iptali istenen vasiyetnamesinde bir noksanlık bulunmadığının ve iptal isteminin yerinde olmadığının altını çizen Baykal “Yeğenlerin, tanıkların yaşlı olması ve bir dernek çalışanının orada bulunması sebebiyle vasiyetnamenin iptalini talep etmeleri de hukuki dayanaktan yoksundur. Çünkü yasalarımızda yaşlı kişilerin yaptıkları hukuki işlemler sırasında doktor ve heyet raporu alınmasını zorunlu kılan bir hüküm mevcut değildir. İlgilinin yaşlılık, hastalık veya dış görünüşü itibariyle yeteneğinden şüphe edilmesi halinde rapor talep edilebilir. Ama tanıklara ait bir raporun bulunmaması resmi vasiyetnameyi geçersiz hale getirmez. Yanlarında dernek çalışanının bulunmasının bir iptal sebebi teşkil edebilmesi için de yanılma, aldatma, korkutma gibi iradeyi sakatlayan hallerin bulunası gerekmektedir ancak miras bırakan yanıldığını veya aldatıldığını öğrendiği ya da korkutma veya zorlamanın etkisinden kurtulduğu günden başlayarak bir yıl içinde tasarruftan dönmediği takdirde tasarruf geçerli sayılır” dedi.

Mirasçıların ve lehine vasiyet yapılan ilgililerin vasiyetnamenin iptali davasını açabileceğini belirten Şeyma Baykal “Mahkemenin vermiş olduğu gerekçeli karar, taraflara tebliğ edilecek ve yasal itiraz süresinde istinafa başvurulmaz ise karara kesinleşme şerhi konularak kararın kesinleştiği tasdik olunacaktır.  Vasiyetnamenin açılması tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde vasiyetnamenin iptali davası açılabilecektir. Miras bırakanın vasiyetname düzenlediği tarihte irade yokluğunda olması, kanunda belirtilen şekil şartına uygun olmaması, ahlaka uygun şart olmaması ve anlaşılır nitelikte olmaması halinde vasiyetnamenin geçersiz olduğunu belirterek vasiyetnamenin iptali davası açılabilir” dedi.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER