2.5 MİLYON MORBİD OBEZ BULUNUYOR
SAĞLIKBariatrik cerrahi seçeneklerinden tüp mide, hayat değiştiren operasyon olarak biliniyor çünkü hastanın günlük alışkanlıklarından beslenmesine tamamen yeni bir yaşam tarzı benimsemesi gerekiyor.
Türkiye’nin nüfusu 83 milyon 430 bin ve toplumun yüzde 32’si obez. Vücut Kitle İndeksleri (VKİ) 27.8 olan Türkler, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre fazla kilolu ve 1’inci evre obez. Üstelik bu bireylerin büyük kısmı diyet ve egzersiz programlarına rağmen ideal kilolarına geri dönemiyor. Bunu başarabilenlerin oranı sadece yüzde 3 oranında kalıyor. Yine ülkemizde bariatrik cerrahiye aday olan 2.5 milyon morbid obez bulunuyor.
Uygun tedavi alamayan hastaların büyük kısmı, obezite kaynaklı hastalıklar yüzünden ciddi sağlık sorunları yaşıyor. Diyabet, yüksek tansiyon, koroner arter rahatsızlığı ve bazı kanser türleri bunlardan sadece birkaçı. Bu tehditler nedeniyle hayatı risk altında olan hastalara bariatrik cerrahi seçenekleri sunuluyor.
Tüp mide, dünya genelinde en sık uygulanan obezite ameliyatlarından biri. ‘Hayat değiştiren bir operasyon’ olarak görülen tüp mide, bireyin müdahale sonrası yaşam tarzını tamamen değiştirmesini gerektiriyor.
Obezite Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Emin Ersoy ile tüp mide yönteminin detaylarını, kimlere önerildiğini, operasyon öncesi ve sonrasında yaşananları sorduk.
Tüp mide ameliyatı kimlere yapılır? Operasyonun uygulanamayacağı kişiler kimler?
Tüp mide ameliyatı; Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40’ın üzerinde olan, VKİ değerleri 35-39.9 değerleri arasında bulunan ve mevcut duruma eşlik eden, hayatı tehdit eden hastalıklara sahip kişiler için uygundur. Bu yöntemde amaç, kişinin tüketeceği gıda miktarını kısıtlamaktır. Midenin çıkış kapısı ‘pilor’a yakın bir bölgeden başlanarak, yemek borusuna kadar olan kısım tüp haline getirilir. Muza benzer bir şekil alan organ, sindirim görevine devam eder. Gıdaların ince bağırsağa geçişi hızlanacağı için tokluk hormonu erken salınır ve kişi daha erken doygunluk hissine kavuşur. Alınan bölgede bulunan açlık hormonu ghrelin’in salgılanmasının da önüne geçilir.
Tüp mide ameliyatı herkese uygulanmıyor, hastalar belli kriterlere göre seçiliyor. Diyet ve egzersize rağmen fazla kilolarından kurtulamayanlara öneriliyor.
Bireyin hayatını operasyon öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırması, sağlıklı bir yaşam tarzı seçip, bunu ömür boyu benimsemesi gerekiyor.
Hastalara ameliyat öncesi hangi değerlendirmeler ve testler yapılıyor?
Doktorunuz tıbbi geçmişinizin yanı sıra, sizi fiziksel bir muayeneden geçiriyor ve çeşitli testler uyguluyor. Tetkikler öncesi 8-10 saatlik açlık gerekiyor. Ameliyat öncesi testler arasında; EKG, solunum fonksiyon testleri, akciğer grafisi, tam sayım kan tahlili, detaylı endoskopi ve alt batın ultrasonografi kontrolleri yapılıyor. Hasta bu tetkiklerin ardından uygun bulunursa ameliyat gerçekleşiyor.
Bu noktada hastaya hangi görevler düşüyor? Ameliyat öncesi dikkat edilmesi gerekenler neler?
Hastanın doktoruna aldığı tüm reçeteli ve reçetesiz ilaçlar, bitkisel takviyeler hakkında bilgi vermesi çok önemli. Yine herhangi bir ilaca alerjisi varsa, bunu belirtmeli. Kanama bozukluğu öyküsü varsa, herhangi bir kan inceltici ya da kanın pıhtılaşmasını etkileyen ilaç kullanıyorsa bunları da mutlaka doktoruyla konuşmalı.
Ayrıca bazı hastalar, internet üzerinden edindikleri bilgilerle, doktorlarına ‘Şu operasyonu geçirmek istiyorum’ diye gidebiliyor. Hasta, kendisi için en uygun yöntemin belirlenmesinde doktoruyla birlikte hareket etmelidir.
Mide küçültme ameliyatlarında yaş kriteri var mı? Kaç yaşına kadar operasyon uygulanabiliyor?
Mide küçültme ameliyatları, 18 yaşından 70 yaşına kadar uygulanabiliyor. Burada, hastaların uyması gereken kriterler olduğunu tekrar vurgulamakta fayda var.
Asıl iş ameliyattan sonra mı başlıyor? Operasyon sonrası nasıl bir beslenme programı düzenleniyor?
Tüp mide ameliyatının ardından vücudun iyileşme ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarına uyum sağlamasına yardımcı olan beş aşamalı bir diyet uygulanıyor. Hasta bu süreçte daha küçük porsiyonlarda ve daha sık yemek yemesi gerektiğini öğreniyor. İşlemden sonraki ilk iki hafta berrak sıvı diyeti yapılıyor. Bu diyet; ishal, kabızlık ve aşırı su kaybı gibi komplikasyonları önlerken, vücuda iyileşmesi için ihtiyaç duyduğu zamanı veriyor.
İlk günden itibaren en fazla dikkat edilmesi gereken durum, protein alımıdır. Protein, bariatrik cerrahi sonrası diyetin temelini oluşturuyor ve doğru miktarda alınması önemli. Hızlı kilo kaybına bağlı kas yıkımı ile karşılaşmamak için günde en az 60 gr. protein alınmalı. Bu süreçte saç dökülmesi, uyku problemi ve yorgunluk gibi şikayetlerle karşılaşılmaması için de düzenli olarak multivitamin kullanmak gerekiyor.
Üçüncü hafta itibarıyla hasta, püre beslenme döneme geçiş yapıyor. Her türlü gıdayı mikserden geçirerek tüketebiliyor. Günlük 60-80 gr protein ve yeterli miktarda sıvı almaya devam ediyor.
Dördüncü hafta yumuşak gıdaya geçiliyor. Hasta bu süreçte besinleri çok iyi çiğnemesi ve yavaş yemesi gerektiğini öğreniyor. Katı ve sıvı alımının aynı anda yapılmamasına dikkat edilmesi konusunda hastaya bilgi veriliyor.
Beşinci haftada katı gıdaya geçiliyor, aynı zamanda yağsız protein ve sebze tüketimine önem veriliyor. Yine katı ve sıvı gıdalar birlikte alınmıyor, hasta yasak olan yiyecekler hakkında bilgilendiriliyor.
Tüp mide ameliyatı sonrası iyileşme sürecinden bahsedebilir misiniz? Operasyon geçiren kişi ne zaman normal hayatına geri dönebiliyor?
Kilo kaybı ameliyatı genellikle birkaç gün hastanede kalmayı gerektiriyor. Kesi yeri ve karın kaslarında, özellikle derin nefes alma, öksürme ve eforla ağrı hissedebilirsiniz. Doktorunuz tarafından önerilen bir ağrı kesici kullanabilirsiniz. Genelde bir hafta sonra duş alabilir, yürüyüş yapabilir ve araba kullanabilirsiniz. Yaptığınız işin içeriğine göre, çalışma hayatınıza 15-20 günde dönebilirsiniz. Birkaç ay boyunca ağır eşyaları kaldırmaktan kaçınmalısınız.
• Belli aralıklarla yapılacak rutin kontrollerinizi aksatmamalısınız. Bu kontrollerde yapılan testler, özel destek tedavilerine ihtiyaç duyup, duymadığınızı belirliyor. Kalsiyum, B12 ve D vitamini, demir gibi desteklerin ömür boyu alınması tavsiye edilebiliyor.
• Protein bakımından zengin gıdalarla beslenirken, karbonhidrat ve şeker alımını kısıtlamanız gerekiyor.
• Doktorunuzun onayı olmadan spora başlamamalısınız. Planladığınız tüm egzersizleri hekiminizle paylaşmanızda fayda var.
• Sigaradan uzak durulması önemli. Sigara midede kanlanmayı azalttığı için yaranın iyileşme süresi uzuyor. Ayrıca sigara midede kaçak riskini dört kat artırıyor.
• Tüp mide ameliyatı olan kadınların operasyonun ilk iki senesinde çocuk sahibi olması tavsiye edilmiyor.
Tüp mide ameliyatı olan bazı kişilerin tekrar kilo aldığını görüyoruz. Bu durum neden kaynaklanıyor?
Kilo verme cerrahisi tek başına bir çözüm değildir. Beslenme ve egzersiz tavsiyeleriyle yeni bir yaşam tarzı edinen kişilerde kalıcı etkiye sahiptir. Kilo verdiği için birkaç yıl sonra eski alışkanlıklarına dönen insanların tekrar kilo alması kaçınılmazdır. Tüp mideye ‘hayat değiştiren operasyon’ denmesinin sebebi de budur.
Tüp mide ameliyatları tehlikeli mi, riskleri neler?
Tüm bariatrik operasyonlar büyük ameliyatlar sınıfına girer. Olası riskler arasında enfeksiyon, mide bulantısı veya kusma, emboli, ülser ve safra taşı gelişimi sayılabilir
İlginizi Çekebilir